Kulak çınlaması(Tinnutus), insanların %17′ sinde görülmektedir. Yaşlılarda bu oran %33’e ulaşır. Tinnitusun nedeni çoğunlukla bilinmemektedir. Türkiye ‘de on milyon insanda kulak çınlaması olduğu düşünülmektedir. Kulak çınlaması, bazı beslenme alışkanlıklarıyla ilişkili olabilir.
Tinnitus nedenlerinin başında damar sorunları gelir. Hipertansiyon ve damar sertliğinde, kulak çınlamalarına rastlayabiliyoruz. Yaşla birlikte artan damar sertliği, özellikle yüksek kolesterolün damarlarda yarattığı birikim iç kulak kanlanmasını bozarak çınlama yapabilir. Yine yüksek tansiyonu arttıracak stres, alkol, kafein ve sigara iç kulağın bozulmasına ve çınlamaya sebep olur. Bunun dışında orta kulak ile ilgili bazı hastalıklarda kulak çınlamaları görülebilir. Beslenme bozukluğu yani çinko, magnezyum, B12 vitamini eksikliği de kulak çınlamasının nedeni olabilir.
Yapılan çalışmalarda tinnitus tedavisinde diyet modifikasyonunun da gerekli ve önemli olduğu vurgulanmaktadır.
Tinnitus Olası Sebepleri
Fazla kafein tüketmek: Kafein (ksantinler) adenozin reseptörlerine bağlanarak işitsel yolların uyarılabilirliğini arttırır. Dış tüylü hücrelerin kasılmasına neden olarak çınlamaya neden olur. Ayrıca kahve içtikten sonra beyinde noradrenalin, glutamat ve adrenalin düzeyleri yükselir. Kahve tüketimini aniden kesmek de yoksunluk belirtileri ile çınlamaya neden olabilir, tüketim tercihen azaltılmalı ve kesilmelidir.
B12 vitamini eksikliği: Hastalarda özellikle gözlerini kapatınca dengesizlik, ayaklarda yanma veya unutkanlık eşlik edebilir. D vitamini eksikliği: Beraberinde kemik ağrıları, kemik erimesi veya yaygın kas ağrısı eşlik edebilir. Çinko eksikliği: Özellikle yaşlılarda aranmalıdır. Folik asit eksikliği Magnezyum eksikliği Demir eksikliği Serotinin metebolizması bozuklukları Meyve, sebze ve balık tüketiminin az olması Fazla şeker ve rafine karbonhidrat tüketimi Fazla monosodyum glutamat tüketimi; fazla glutamat içerikli besin tüketimi (doğal olarak glutamat düzeyi yüksek besinler: mantarlar, olgun domates, olgun peynirler, tütsülenmiş etler, uzun süre kaynamış kemik suyu, katkı maddesi olarak:hidrolize protein ve diğer protein isimli katkı maddeleri) Çölyak hastalığı, non çölyak gluten/buğday hassasiyeti: Hastalarda çınlama ile birlikte dengesizlik, kas / eklem ağrıları ve sindirim sistemi yakınmaları görülebilir. Çınlama glutensiz beslenmeye belirgin cevap verir. Sigara içmek: İç kulakta oksidatif strese neden olur. Kan şekeri yüksekliği, insülin direnci, tip 2 diyabet, metabolik sendrom: Yüksek kan şekeri ve /veya yüksek insülin düzeyleri, koklea hücrelerine zarar verir, iç kulak kan akımını bozar, iç kulak sıvısının elektrolit dengelerini etkiler. Tinnitus tedavisinde diyet ile ilgili çalışmalar kan glukoz dengesi, hiperlipidemi ve KVH üzerinde yoğunlaşmıştır. Bu sebeple yapılan diyet önerileri arasında diyet posasının artırılması gerektiği ve böylece postprandiyal kan glukoz yükselmeleri ve tinnitusun etiyolojisinde önemli yer tutan hiperinsülinemi oluşumu engelleneceği düşünülmektedir. Türkiye’de yapılan posa tüketimi ve tinnitus ilişkisinin ölçüldüğü bir çalışmada, çalışma grubundaki bireylerin diyetine bir ay 50 g/gün buğday ruşeymi eklenmiştir. Tinnituslu hastalarda diyete eklenen yüksek posalı, vitamin ve mineralden zengin buğday ruşeyminin hastaların tinnitus şiddetlerini ve tinnitusun kendilerini rahatsız etme düzeylerinde anlamlı düşüş gözlenmiştir. Düşük kolesterollü bir diyet ve anthiperlipidemik tedavi uygulanan çalışma grubunda serum kolestrol seviyesi tedavi ile 40 civarında düşmüştür. Kolestrol seviyesi düşen hastaların tinnitus şiddetinin de azaldığı, bununla birlikte işitme eşiklerinin de iyileştiği gösterilmiştir. Tüm bu tedavilerin yanında hastanın kendisinin de dikkat etmesi gereken durumlar vardır. Öncelikle hasta stresini en az düzeye indirmeye özen göstermeli, kafein ve alkolden uzak durmalıdır, sessizliği ortadan kaldırmak adına kendine arka plan sesi oluşturmalı( radyo, televizyon, açık pencere) düzenli doğru egzersiz ve beslenme biçimi uygulanmalıdır. Tinnitusa iyi gelen spesifik bir besin grubu olmamakla birlikte bunu belirleyebilmek için besin tüketim günlüğü tutmanın ve dışlama diyetleri uygulamanın faydalı olabileceği düşünülmektedir. Bu konuda daha fazla yardıma ihtiyacanız varsa bize ulaşabilirsiniz.